18 Nisan 2023
İlk fragman
Yaz
güneşinin neredeyse yıl boyunca parladığı bir ada var. Akşamüstü geldiğinde, kaçamak
bir rüzgar sizi oraya götürür. Sıcak rüzgar sizi sarmalar. Ağaçlarda ve uzun
otlarda rüzgarın ezgisi duyulur. Nazikçe esen rüzgar dudaklarınıza ışıklı bir
gülümseme kondurur. Rüzgar, Yunanistan’ın bu ebedi genç bahçesini size getirir,
sizi de Çuha Adası’na götürür. Bu adanın adı bile yolculuğa davettir.
İkinci fragman
Bu bir
harika. Hayret verici bir olay. Vahşi doğayı yansıtan bir zen bahçesindesiniz.
Ancak
bu bahçede ne yeşillik ne de çiçek var. Bu yağmur ya da insan eli değmeden
büyüyen, sarışın bir bahçe. Zeytin ağaçlarının, taze fıstıkların ve otların kokusu
o kadar güçlü ki size kadar gelmesi için hafif bir esinti yeterli. Denizin ve
gökyüzünün yeni doğan mavi tonları uzaktan size bakıyor. Bu yepyeni bir güç
hissi. Bu, güneşin hiç batmadığı parlak gökyüzünün vaat ettiği mutluluk mu? Bu,
gövdesinin karşı konulmaz bir etkiyle sizi sarıp sarmaladığı zeytin ağacının
gücü mü?
Üçüncü fragman
Sizi
inceliğe getiren ve bir yolculuğa götüren, her birimize kendi anılarımızı ve duyularımızı
yeniden keşfettiren, aşina kokuları yayan davetkar bir bahçe. Özgür ruhların
enerjisini alevlendiren vahşi bir bahçe. Toprak, hava ve suyun ortasında, güneş
ışığı sarısı, beyaz ve mavi bir bahçe.
Dördüncü fragman
Efsaneye
göre, aşkın ve güzelliğin tanrıçası Afrodit, Doğa Ananın cömert davrandığı Çuha
Adası’nda doğar. Bu ada herkesin anılarıyla ve duyularıyla yeniden bağ kurduğu
yerdir. Burası çocukluğun müşfik, arzuların keyifli, özün en gizli ve en gerçek
adasıdır. Yolculuk bitip de akşam olduğunda ve sıcak rüzgar dindiğinde,
sarmalayan bir kokuyla sıcacık olan mutlu kalpler Yunanistan’ın ışığıyla dolar
ve bu kalplerin dudaklarından su sözcük dökülür: “Evimdeyim”.
“Bahçemdeki
bitkiler yere yakın ancak ben yukarı baktım ve sarı saçlara benzeyen otların arasından
belkemiği misali yükselen zeytin ağaçları ve pembe yanaklar gibi capcanlı ve yumuşacık
pembe fıstıklar gördüm.”
Hermès
parfümörü Christine Nagel
Beşinci fragman
Un
Jardin à Cythère
Vahşi
doğayı yakalayıp bir şişenin içine nasıl sığdırırsınız?
Parfums-Jardins
koleksiyonunun yedinci parçası, Christine Nagel’in Mora’da bulunan Çuha Adasını
ilk ziyaretinin bir yorumu. Simyacıların büyüsüyle buluşmasını şiirsel bir
yaratıma, ekstraktı olmayan altın sarısı otların, zeytin ağaçlarının ve taze
fıstıkların uyandırdığı bir his macerasına aktardı. Bu, Yunanistan dolaylarına
yapılan ziyaretlerin hatıralarından doğan ve Hermes’in parfümörünün ellerinde büyüyen
bir anı bahçesi.
Fener biçimindeki ikonik şişe bu güneş sarısı parfümü içinde barındırıyor.
Kutu
tasarımı, mürekkep, dolmakalem ve boya ile farklı bir stil ortaya koyan Yunan
sanatçı Elias Kafouros’a ait. Detaylı kompozisyonları Hermès eşarplarının
birçoğunun tasarımına ilham verdi. “Özgürlük” anlamına gelen ve Yunanistan’ın bağımsızlığının
iki yüzüncü yıldönümü için 2021 yılında tasarlanan Eleftheria bunlardan biri. Güneşin
sararttığı ve rüzgarın okşadığı otları, taze fıstıkların pembesini ve denizin
mavi fonunda yükselen zeytin ağaçlarını betimleyen Elias Kafouros, Un Jardin à
Cythère’nin tüm parçalarını bir araya getirdi.